Ciltte oluşan lekelerin aşağıdaki gibi sınıflandırılması mümkündür;

1. Doğum nedeniyle oluşan lekeler
2. Güneş ışınları dolayısıyla oluşan lekeler (malezma, solar lentigo vb.)
3. İnflamatuar-sonrası hiperpigmentasyon sonrası oluşan lekeler (mesela egzama ya da peeling işleminden sonra oluşan lekeler)
4. Çiller

Yukarıdaki lekelerden herhangi biri medikal ilaçlarla tedavi edilebildikleri kadar, kimyasal peeling veyahut lazer uygulamaları sayesinde de ortadan kaldırılabilir. Çillerin, solar lengitoların ve yaşlılıkla yerleşen lekelerin tedavisinde Alexandrite ve Diode lazer cihazları etkili olmaktadır. Bu tip lekelerin tedavisinde Alexandrite lazerin 1 ya da 2 seans uygulanması yeterli olmaktadır. Tedavinin güneş ışınlarının ciltte neden olabileceği zararlı etkilerin söz konusu olmadığı kış mevsiminde uygulanması gerekir.

Bilindiği gibi, güneş ışınlarının cildimiz üzerindeki dolaysız etkileri nedeniyle cilt lekeleri oluşması tipik bir durumdur. Güneş ışınlarından kaynaklanan lekeler kadar hormonal değişimler (gebelik ya da tiroid işlevinin bozulması vb.) ve ilaçlar (örneğin, doğum kontrol hapları) yüzünden ortaya çıkan çeşitli lekelerin gerek yok edilmesi gerekse azaltılması işlemlerinde Q Switched Nd Yag Lazer cihazı kullanılır.

Leke tedavisi yapılmadan önce bölgeye sürülen karbon içerikli solüsyonun peeling etkisi göstermesi ve bu sayede daha iyi neticeler alınmasını sağlaması mümkündür. Lazerle leke tedavisi, hastanın özgül durumuna bağlı olarak 6 ila 10 seans arasında tamamlanır. Bahsettiğimiz lazer aygıtları, üst deriye hiçbir zarar vermezler; yalnızca dermis bünyesinde mevcut bulunan melanin pigmentini hedef seçerler. Yaz ya da kış fark etmez, istendiği zaman kullanılabilen cihazlardır bunlar. Seanslar arasında duruma göre 1 hafta ya da 15 günlük aralıklar bırakılmaktadır.

Yukarıda bahsi geçen lekelerin büyük bir kısmı, bugünkü lazer teknolojisi sayesinde tedavi edilebilmektedir. Gerçek şudur ki pek çok insanda ya doğumla birlikte gelen ya da sonraki dışsal öğeler yüzünden gelip yerleşen lekeler vardır. Vücudun kıyafetler tarafından kapatılan lekelerini çok dert etmeyiz; ancak bu lekeler yüzümüzde ortaya çıktığı zaman estetik görüntümüzü bozduklarını düşünür ve onlardan kurtulmanın bir yolunu ararız. Dediğimiz gibi tedavi seçenekleri bol ve etkindir; fakat leke tedavisi yapılmadan evvel, bu lekenin kaynağı, yani neden oluştuğu tespit edilmelidir.

Gerek doğumla oluşan, gerekse sonradan gelip yer eden lekelerin tedavisinde uygulanacak yöntemler şöyle sıralanabilir;

• Medikal Tedaviler
• Kimyasal Peeling
• Lazer Tedavileri

Medikal tedavi süreci söz konusu ise daha çok hidrokinon, retinoik, azeleik asit ya da kojik asit kullanılmaktadır. Hastaların durumu uygun ise kimyasal peeling memnuniyet verici sonuçlar ortaya koymaktadır. Haftada bir ya da 15 gün aralıklarla uygulanan leke tedavisi sayesinde lekelerde ciddi oranlı açılmalar görülebilir. Son olarak, kimyasal peelingin koyu tenli bireylerde lekelerde artışa sebebiyet olması söz konusu olabileceğinden, dikkatle uygulanması gerekmektedir.

Lazerle leke tedavisinde, Alexandrite lazer ve Diode lazer, ultraviyole ışınlarından ya da yaşlılıktan türeyen cilt lekelerinin ortadan kaldırılmasında etkindirler. İlk muayeneden sonra uygun hastalarda Alexandrite lazer sayesinde yalnızca 1 ya da 2 seanslık bir süreçle hayli makul sonuçların alınması mümkündür. Bu durum özelinde, tedaviler için kış aylarının seçilmesi daha makul olur; ancak tedavi bölgeleri iki hafta gibi bir süreyle kapalı tutulabiliyorsa, tedavi için zaman önemli değildir.

Güneş kaynaklı, hormonal değişikliklere dayalı ya da ilaçlar nedeniyle oluşan lekelerin ortadan kaldırılması istenirse, Q Switched Nd Yag Lazer yeterli sonuçların alınmasına imkân tanıyacaktır. Karbon içerikli solüsyonlar kullanılıp gerçekleştirilen lazerle leke tedavilerinde, 6 ila 10 seanslık bir süreçte lekelerin giderilmesi olanaklar dâhilindedir. Hedeflenen bölge, dermis bünyesinde kalan melanin pigmenti olup epidermise zarar verilmesi söz konusu olmaz. Hem yaz hem de kışın rahatlıkla uygulanabilen bu yöntemlerde, seanslar 1´er haftalık yahut 15’er günlük aralıklarla uygulanmaktadır.

Ciltte varlıkları ortaya çıkan muhtelif kusurların göze çarpması, hayatın akışını bozacak etkiler üretebilir. Bu lekelerin cildi yaşlanmış ve yorgun göstermesi gibi bir durum söz konusudur. Bu durumun nedenlerinden biri, cilde rengini verdiği bilinen melanin pigmentinin zaman içerisinde formunu kaybetmesi ve bu yüzden, cilt yüzeyinde farklı renklerin ortaya çıkmasıdır. Lekelenmenin nedenlerinden birisi de budur.

Lazer ile leke tedavisi, önceden konsantre hale getirilen melanin pigmentlerinin deriye işlenmesini hedefler. Lekelerin var olduğu alana melanin pigmentinin enjekte edilmesi sayesinde, bu bölgedeki cildin normal ve sağlıklı görünümüne kavuştuğunu görürüz. Ayrıca, leke tedavisinin leke olmayan bölgelere herhangi bir zararı olması gibi bir şey söz konusu değildir.

Uygulamanın hemen akabinde, ilgili bölgenin daha da koyu bir tona bürünmesi normaldir. Bu durumun hastaları paniğe sevk etmemesi gerekir. Bu koyulaşmayı, lekeli bölgede iyileşme sürecinin başladığının bir göstergesi olarak almak gerekir. Bu bölgede, 1 haftalık süreçte eski görünüm geri gelecektir.

Ciltteki lekelerin cinsiyet ayrımı olmadan herkeste görülebilmesi gibi bir olgu vardır. Gezegen ölçeğinde, cilt lekeleri yaygın bir biçimde görülen bir durumdur. Genellikle elde, alında, çene bölgesinde ve yanaklarda görülür. Bazen sırt ya da göğüs bölgesinde görülmesi de olasıdır. Hangi sebeple oluşursa oluşsun, bu lekelerin iyi ya da kötü huylu olduğunu görüntüleriyle anlamak mümkün değildir. Bu nedenle, uzman bir doktorun zaman kaybı yaşamadan bu lekeleri kontrol etmesi önemlidir. Leke, kötü huyluysa tedavinize zaman kaybetmeden başlanması gerekir.