LİPOLİZ UYGULAMASI
LİPOLİZ NEDİR?
Tıp literatüründe lipoliz adı verilen yöntemin temel amacı, vücutta bölgesel zayıflamayı, yani yağ eritmeyi mümkün kılmaktır. Lipoliz gayet etkili sonuçlar veren bir prosedürdür. Uzman cerrahlar lipoliz işlemleri yaparken soya bitkisinden edinilen “fosfatidil kolin” maddesinden istifade ederler. Bu madde, daha önce “lineloik” yahut “oleik asit” sayesinde hazırlanan bileşikler halinde mezoterapi uygulamalarında çok küçük miktarlarda kullanılmaktaydı. Aynı madde, lipoterapi özelinde saf haliyle ve kayda değer miktarlarda kullanılmaktadır.
Fosfatidil kolin maddesine, uygulama yapılacak dokunun sert mi yumuşak mı, sarkık mı yoksa fit mi olduğuna bağlı olarak birtakım kan akışını arttıran ya da dokuyu canlandıran ajanlar da eklenmektedir. Tedaviye uygun bir aday, liposuction işleminin sunduğu sonuçlara yakın sonuçlar alacaktır ki bu yüzden lipoliz kayda değer oranlarda etkin bir tedavi prosedürüdür.
Fosfatidil kolin maddesi, takriben 10 seneden beridir, kolesterolün düşürülmesi, tansiyonun denetim altında tutulmasına yardımcı olduğu için kullanılan bir maddedir. Felç geçirmiş hastalara, yukarıda bahsedilen aynı amaçlar doğrultusunda damardan verilen fosfatidil kolin, olumlu sonuçların alınmasına yardımcı olmaktadır. FDA’nın da onaylandığı bu maddenin güvenilirliğinden bir şüphe yoktur. Gelişmiş çoğu organizmanın hücre zarlarında doğal olarak bulunan fosfatidil kolinin bir fosfogliserit olduğunu söylememiz mümkündür.
Lipoliz, yağ hücresinde yer eden zarın hem akışkan olma özelliğini hem de geçirgenliğini arttırmayı amaçlar ve bu sayede hücreden ipidik bileşimin atılmasını kolaylaştırır. Bir başka deyişle, bu uygulama neticesinde, yağ hücresi standart boyutuna geri dönerek bu sayede yok olur ve lipoliz işlemi etkisini göstermiş olur.
Soğuk Lipoliz
Soğuk lipoliz, tıpkı normal lipoliz gibi vücudun şu ya da bu bölgesinde, şu ya da bu nedenden ötürü meydana gelmiş lokal yağlanma problemlerini kalıcı bir biçimde ortadan kaldırmayı hedefleyen, ameliyatsız, yani cerrahi müdahaleye dayanmayan bir prosedürdür. FDA tarafından onaylanmış bölgesel incelme işlemleri çerçevesinde geliştirilen soğuk lipolizin gayet başarılı ve de kalıcı sonuçlar verdiğini söylemek mümkündür.
Soğuk Lipoliz Nasıl Yapılır?
Soğuk lipolizin temel mantığı, yağ hücrelerinin soğutulması yani dondurulmasıdır. Bu sayede kristalize hale gelen yağ hücreleri artık aktif olmayan, ölü yağ hücreleridir ve doğal yollarla vücudun dışına atılırlar. Uygulamanın en başında yapılan şey, vücutta yer kaplayan yağ kütlelerinin yayılımını ve durumunu kontrol etmektir. Bu kontrol sayesinde elde edilen gözlemler ışığında, uygulama yapılacak bölgeler tespit edilecek ve hangi aplikatörün tercih edileceğine karar verilecektir.
Daha sonraki aşamada ise soğutma denen işleme geçilir. Uygulama yapılacak bölgeye aplikatörün yerleştirilmesinden evvel, cildin üstüne cildi olası zararlardan korusun diye bir koruma katmanının yerleştirilmesi gerekir. Dondurma prosedüründe, yağın fazla fazla biriktiği hücrelerin -8 derece soğuğa kadar dondurulması gerekebilir. Bu şekilde donan ya da kristalize olan yağlı hücreler çok kısa bir zaman sonra vücuttan dışarı atılır.
Bel ve karın bölgesine olduğu kadar kollara, kalçaya, basenlere, gıdıya, bacaklara ve diz bölgesine uygulanabilen soğuk lipolizin tek bir seansı neredeyse 1 saat kadar bir süreye yayılmaktadır. Seans sayılarının uygulama yapılacak alanlarda biriken yağ miktarına ve niteliğine göre belirlenmesi makuldür. Soğuk lipolizin vücutta yarattığı etkinin 6-10 hafta arası bir süreçte kendisini belli ettiğini söyleyebiliriz.
Uygulamanın Avantajları
Cerrahi olmayan bir prosedür olduğundan hem uygulama yapılırken hem de uygulamadan sonra, hastaların ağrısı sızısı olması söz konusu değildir. Hastanın konforu azami düzeydedir denebilir. Uygulamanın sonuçları, yani vücutta gösterdiği etki kesinlikle kalıcıdır. Kızarıklık, morarma ya da ödem benzeri olumsuz yan etkilerden hiçbiri görülmez. Bir hayli pratik ve hızlıca uygulanabilen bir tedavi yöntemidir. Sağlığı yerinde tüm bireylerin sorunlarını çözmek adına kullanılabilir. Ameliyatsız, aşırı pratik bir prosedür olduğundan, seansını tamamlayan hastalar yatış, dinlenme ya da başka bir kısıtlamayla karşılaşmadan hergünkü rutinlerine kaldıkları yerden devam edebilirler.
LİPOLİZ
Gynaecology Department
Dental Department
Traumotology Department
Births Department
Cardiology Department
Detaylı Bilgi & Randevu
0532 235 74 90
Her gün 09:00 – 21:00 saatleri arasında asistanıma ulaşabililirsiniz.
Sık Sorulan Sorular
Soğuk Lipolizin zararı var mıdır?
Soğuk lipoliz uygulaması, son model teknolojik imkânları bünyesinde barındırdığı için, hiçbir risk taşımayan bir işlemdir. Sahip olduğu 8 tane sensör yardımıyla, yapılan işlemin her bir anı denetim altına alınır. Tıp literatüründe, soğuk lipolizin sebebiyet verdiği hiçbir olumsuz durum ya da etki mevcut değildir.
Diğer Uygulamalardan Ne Gibi Farkları Vardır?
Soğuk lipolizde, diğer uygulamaların mantığında olduğu gibi yağ hücrelerinin sahip olduğu boyutun küçültülmesi gibi bir şey söz konusu edilmez. Amaç, yağ hücrelerinin mevcut sayısının azaltılması olduğundan, etkileri ve sonuçları da kalıcıdır.
Bölgesel Yağlanma Neden Meydana Gelmektedir?
Her bir sağlıklı bireyin vücudu, belirli bir oranda yağ dokusu bulundurur ve bu normal addedilebilir. Üstelik yağ hücrelerinin birden fazla önemli işlevi vardır vücutta; vücudun ısınmasını sağlarlar, kemikleri dış darbelerden koruyup kollarlar ve kimi hormonlar da yağ hücreleri aracılığıyla sentezlenir. A, E, D ve K vitaminlerinin yağ hücrelerinden depolandığı bilinen bir gerçektir.
Yağ hücrelerinin insan sağlığına zararlı olmaya başladığı sınır, vücuttaki oranının % 25’lik dilimi aştığı sınırdır. Bazı insanlarda yağlanma vücudun tamamına yayılırken, bazı insanlarda ise vücudun belirli noktalarında yoğunlaşma olduğu görülür. Bu farklılığın berisinde, genetik özellikler kadar, yaşam ve çalışma biçimlerinin (devamlı masa başında çalışmak, gerekli hareketten mahrum olmak vb.), beslenme alışkanlıklarının da büyük bir payı vardır. Örnek olarak Türkiye’ yi alırsak, kadınlarda genelde basen bölgesinde, erkeklerde ise çoğunlukla bel bölgesinde oluşan yağlanmadan bahsetmek mümkündür.
Hastaların hayat standartlarını olumsuz etkileyen ve dikkat etmeleri gereken çok ciddi kısıtlamalardan soğuk lipoliz bağlamında bahsedilemez. Ancak soğuk lipoliz yaptırmış hastalarımızın beslenme düzenlerine dikkat etmeleri ve aktif, egzersizle dolu bir yaşam tarzını benimsemeleri, tedavinin sonrasındaki sürecin arzu edilen şekilde geçirilebilmesi için oldukça önemlidir.
Bir başka deyişle, soğuk lipoliz sayesinde elde edilen dengeli yağ endeksinin sürdürülmesi sizin için en makul olanıdır.
Lipoliz Tedavisinin Amaçları
Lipoliz tedavisi ya da lipoterapi, yağlanma nedeniyle oluşan şekil bozukluklarından selülitlerin ortadan kaldırılmasına, jinekomastiden lipomların ve gözlerin etrafında oluşan yağların tahrip edilmesine ve de gözaltındaki torbaların yok edilmesine kadar bir dizi amaçla kullanılmaktadır.
Gözaltlarında kolesterol birikimine bağlı olarak oluşan yağların giderilmesinde etkili bir işlem olan lipoterapi, cerrahi tekniklerle çekilen yağlar nedeniyle oluşan şekil bozukluklarının ortadan kaldırılmasında da etkilidir. Lipoliz özellikle de selülitlerin ortaya çıkardığı portakal kabuğu şeklindeki görüntülerin ortadan kaldırılmasında kayda değer ölçülerde etkili bir yöntemdir. Erkeklerin sırtlarında oluşan yağ birikintileri de lipoliz sayesinde ortadan kaldırılabilir.
Etkili Olduğu Bölgeler
Lipoliz vücuttaki yağların büyük bir kısmında etki üretebilir; ancak gıdıda ve çene altında meydana gelen yağlanmaları yahut gözaltlarında oluşan torbaları azaltma hünerine de sahiptir. Uygulama yapmanın pek de kolay olmadığı bir bölge olan koltuk altında da lipolizin, can alıcı sonuçlar verdiğini belirtmemiz gerekir. Bunlardan başka kollarda, karın bölgesinde, kalçada, bacak bölgesinde ve basendeki sorunların çözümü için de kullanılabilir. Dengeli beslenme alışkanlıklarıyla desteklendiği ve egzersizlerle takviye edildiği müddetçe, lipolizin sağladığı sonuçların uzun vadeye yayıldığını söyleyebiliriz.
Lipoliz Kaç Seans Olarak Uygulanmalıdır?
Lipolizin standart bir seans sayısı yoktur; zira uygulamanın koşulları kişilerin farklılaşan kilolarına, yaşlarına ve vücutlarında ne kadar yağ olduğuna göre farklılık gösterecektir. Ancak, bu farklılıklara rağmen, sorunlu bölgede en az 2-4 seans arası bir uygulamanın sonuç üretebileceğini söylemek de gerekmektedir. Hastaların neredeyse % 80’lik bir kısmında ikinci seansın ardından vücutta meydana gelen değişiklikleri fark etme durumu gözlemlenir. Her bir lipoliz seansından sonra vücut, tedavi sayesinde çözülmüş olan yağ atıklarından kurtulur. Eğer gereğinden fazla uygulanırsa, niceliksel bakımdan gereğinden fazla yağ kaybının yaşanması söz konusu olur. Uygulamanın dozu normal standarttan daha fazla ayarlanırsa, elde edilmek istenen etkinin aşılması durumu ortaya çıkabilir. Etkilerin dikkatlice gözlemlenmesi ve ortalama 4 ila 6 haftalık aralıklarla uygulama yapılması en makulüdür.
Biraz önce dile getirildiği gibi uygulamanın etkisi üçüncü seanstan sonra gözlemlenmeye başlar ve tepe noktasına 6. seanstan sonra ulaşır ve bu durum böyle devam eder, gider. İkinci seansın akabinde, çevrenizdeki insanların sizdeki incelmeyi gördüklerine ve bunu size söylediklerine tanık olursunuz. Seans sayısı, hastanın durumuna göre 4-8 seans arasında değişiklik gösterecektir; ancak tam olarak kaç seansın yeterli olacağı, yakılması planlanan yağ miktarının oranına ve kullanılan ilaçlara bağlı olarak değişiklik gösterecektir. Bir seans özelinde uygulanabilecek doz miktarının sabit, yani belirlenmiş olduğunu da sözlerimize ekleyelim.
Yan Etkileri Var Mıdır?
Uygulama yapılan bölge neresiyse, burada hafif çaplı bir morarma görülmesi doğaldır. Bilhassa da ilacın enjekte edilmesinden biraz sonra kaşınma, bir miktar yanma hissi ve kızarıklığın oluşması da ihtimaller dâhilindedir. Ancak tüm bu olumsuz gibi duran etkiler, birkaç günlük bir zaman diliminin hemen ardından kendi kendilerine yok olup gitmektedirler. Tam tersi bir durumda, yani kendiliğinden yok olup gitmeyen kızarıklıklar, yanma ya da kaşınma durumlarında, zaman kaybetmeden doktorunuzla iletişim kurmalısınız.
Lipoliz Kimlere Göre Değildir?
18 yaşına gelmemiş kimseler, lipoliz adayı olamazlar. Diyabet yani şeker hastalarından tutun, kanser hastalarına, gebelik ya da çocuk emzirme döneminde olan kadınlardan ilaç alerjisi taşıyan kimselere kadar bir dizi sağlık sorununda lipoliz uygulaması makul değildir. Bunlara ek olarak, cari bir enfeksiyonu olan, karaciğerinde ya da böbreğinde bozukluk olan kimselere de lipoliz işlemini tavsiye etmiyoruz.